Türk Kızılayı'ndan şefkat eli
banner40

banner39

Türk Kızılayı'ndan şefkat eli

18 Mart 2014 Salı 13:22

Akçakoca Yaşlılar Konuk Evi'nin 47 sakini, Türk Kızılayının şefkatli kolları arasında ikinci baharlarını yaşıyor

Türk Kızılayı'ndan şefkat eli
Osmaniye Mahallesi'nde 1988'de arsasının bir hayırsever tarafından bağışlanmasının ardından inşa edilen konuk evi, sakinlerine aile ortamının sıcaklığı ve huzurunu yaşatıyor.
18-24 Mart Yaşlılar Haftası dolayısıyla kapılarını AA ekibine açan konukevinin sakinleri, ziyaretçilerini çikolatalarla karşılıyor. Konukevi sakinlerinin anıları, ilginç ve başarılarla dolu hayat hikayelerinin korunduğu arşiv niteliği taşıyor.

Konukevinin müdürü Galip Kabaklarlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yaşlılar Haftası'nın temel amacının hızla artan yaşlı nüfus hakkında farkındalık oluşturmak, yeni politikalar üretmek, yeni hizmet modelleri geliştirmek ve ihtiyaçlar doğrultusunda yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu söyledi.

Konukevinde 47 yaşlının kaldığını anlatan Kabaklarlı, "Kızılay olarak burada 26 yıldır hizmet vermekteyiz. Türk Kızılayı, diğer konukevleri, bakımevleri veya huzurevlerinin ötesinde, çok çok  farklı hizmet vermektedir. 7/24 yaşam kaliteleri arttırmak, muhafaza etmek ve psikodestek anlamında çok ciddi çalışmalarımız var. Gelecekten endişeleri olmadan, huzurlu ve kaliteli yaşam sürmeleri için yoğun çalışma halindeyiz. Türk Kızılayı, bu çalışmalarımıza her türlü desteği bize vermektedir" şeklinde konuştu.

Hatıraları, arşiv niteliğinde

Konukevinin sakinlerinden 71 yaşındaki Nurdan Toker, 15 yıldır burada yaşadığını, günlerinin oldukça keyifli geçtiğini söyledi.

''Dışarıda geziyorum, örgü örüyorum, kitap okuyorum, günlerimizi bu şekilde değerlendiriyoruz" diyen Toker, "Burada kalan arkadaşlarımla sohbet ediyorum. Gençlerden bizleri ziyaret etmelerini istiyoruz. Yaşlılara saygı duymalarını istiyorum. Onlar da hep böyle genç kalmayacak, onlarda yaşlanacak. Yaşlanmalarını da tavsiye ederim çünkü yaşlılık çok güzel" şeklinde konuştu.

 Ahmet (83) ve Fahire (76) Akın çifti ise 45 yıldır aynı yastığı paylaştıklarını belirterek, şunları dile getirdi:

"Kavgasız, patırtısız 45 yılı beraberce geçirdik. Yaşlılık hem iyi hem de çok kötü. Gençken her işini kendi başına hallediyorduk ama gün geçtikçe ufak tefek de olsa sağlık problemleri yaşıyoruz. Yaşlılık insana yük oluyor. Bu yükü taşıması güç fakat mecburen taşıyoruz. Yaşlılığı asla kabul etmiyoruz. Yaşlılığı mutlu, huzurlu geçiriyoruz. Şıkır şıkır giyiniyor ve mutlu olmasını biliyoruz. Gençler, gençliklerinin kıymetini bilsin. Yaşlanmasınlar ve evlilere öğüt vermek gerekirse asla birbirlerini üzmesinler." 



"Türk Kızılayı, gerçekten tam manası ile kara gün dostudur"

Afyonkarahisar'ın İhsaniye ilçesinde 1960'lı yıllarda iki dönem belediye başkanlığı yapan ve "Kızılay Dede" diye tanınan 86 yaşındaki Ahmet Uysal da yaşlılığın çok güzel olduğunu anlattı.

Uysal, şöyle devam etti:

"1964'te İhsaniye'de Kızılayı kurdum ve o günden bu yana bana 'Kızılay Dede' derler. Bir zamanlar 'Deprem Dede' vardı, o rahmetli oldu. Kızılay, çok değerli bir kurum. Neden biliyor musunuz? Deprem oldu ve Allah'tan başka kimsen yok. Türk Kızılayı geliyor, senin çadırını kuruyor, belki hükümetin bile haberi olmuyor. Türk Kızılayı, gerçekten tam manası ile kara gün dostudur. Türk Kızılayına zamanında bağışlarda bulundum fakat 'bize baksınlar' diye değil, sadece bağış içindi. Yaşlandık, çocuklarımız bize bakarken bize haber gönderdiler, bakımımızı üstlendiler. Buradaki insanlar, gerçekten çok fazlasıyla bizimle ilgileniyor. Onlar bizim canımız, ciğerimiz."

Uysal, sağlığın kıymetini bilmek gerektiğini kaydederek, kimsenin birbirini üzmemesi gerektiğini söyledi. 

Almanya'da 25 yıl hemşirelik yaptıktan sonra emekli olan 74 yaşındaki Hikmet Dalkıran ise 26 yıldır Türk Kızılayının konukevinde kaldığını belirterek, gençliğini çok özlediğini, gençlerin anın kıymetini bilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

AA
banner5

Yorum Gönder

@name x