Her gün neredeyse bir kaset...

Şahin, partisinin Karabük il başkanlığı Bayır Mahalle seçim bürosunda yaptığı konuşmada, yerel seçimlerde halka dönük projelerden ziyade farklı argümanlarla gündemin değiştirilmeye çalışıldığını söyledi.

Yerel seçimlerin propaganda döneminde projelerin yarışması gerekirken maalesef kaset yarışmasının yapıldığını anlatan Şahin, şöyle devam etti:

"Her gün neredeyse bir kaset. Acaba bunlar doğru mu, değil mi? Bu başbakanı ve diğer arkadaşları ilgilendiren kasetler montajdır, dublajdır. Bunları yapmak çok basit. 'Acaba Tayyip Erdoğan'ı nasıl saf dışı ederiz, AK Parti'nin önünü nasıl keseriz. Tayyip Erdoğan'dan nasıl kurtuluruz' şeklinde bir projenin uygulandığı seçimlere doğru gidiyoruz. Bu seçimler milletvekili seçimleri değil, iktidar değişmeyecek. Neden bunlar isteniyor peki? Bundan birkaç gün önce CHP Genel Sekreteri Tamaylıgil tüm teşkilatlarına bir genelge göndermiş. Diyor ki, 'Bundan sonra Tayyip Erdoğan'a sayın demeyeceksiniz. Başbakan da demeyeceksiniz' Erdoğan'a başbakanlık görevini veren o sıfatı ona layık gören siz değilsiniz ki. Bu millet layık gördü."

CHP'nin o genelgesinin eksik olduğunu, "Tayyip Erdoğan'ın başbakan bulunduğu hükümetler döneminde yapılan bu duble yollardan geçmeyin, açtıkları hastanelerden sağlık hizmeti almayın, ücretsiz dağıtılan okul kitaplarını almayın CHP'li çocukların velileri" gibi eklemelerinde yapılması gerektiğini savunan Şahin, "O hizmetlerden yararlanıyorsunuz. Marmaray'dan geçiyorsunuz. AK Parti olmasaydı bütün bu yatırımlar yapılabilir miydi? Tayyip Erdoğan'dan kurtulma istemi yerli bir proje değildir. Bu uluslararası bir projedir. Birtakım uluslararası menfaat odakları rahatsızdır. Çünkü Tayyip Erdoğan bağımsız bir politika takip etmektedir. Türkiye'yi dünyaya açmıştır. Bütün AK Parti'nin önünü kesme planının arkasında kim var? AK Parti döneminde Türkiye mesela Afrika'ya açıldı. Afrika'nın bütün ülkelerinde temsilciliğimiz var, eskiden yoktu. Birçok ülkeye birçok yatırım getirildi. Hastane yaptı, su kuyuları açtı" diye konuştu.

Somali'de su kuyusu açtıklarını, bu hizmetlerin yıllardır orayı sömüren birtakım ülkeleri rahatsız ettiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

"En çok İngiltere, İsrail rahatsız oldu. Bu ülkelerin istihbarat örgütleri, Türkiye'nin oralardan çekilmesi için bir takım çalışmaların içerisine girdi. Orada El Kaide'nin uzantısı El Şebab diye bir örgüt var. Bu örgüt bizim büyükelçiliğimizi bastı oradaki bir güvenlik görevlimiz şehit oldu, 3 güvenlik görevlimiz de yaralandı. Araştırdık ki bu örgütü İngiliz ve İsrail istihbaratının taşeronuymuş. Güya Müslümanlık adına hareket ediyor. Bu örgütün sözcüsü 'Bizim en büyük düşmanımız Türkiye' diyor. Yahu Türkiye halkı devleti dünyanın neresinde çaresiz biri varsa imdadına koşar. Nerede Müslümanlar zulüm görüyorsa oraya koşuyor ama bunlar taşeron. Somali'de Türk halkının sevilmesini istemiyorlar. Türkiye'de paralel yapı diye bir yapı var ya Pensilvanya'da. El Şebab örgütü Somali'de kimin desteği ile bize karşı eylem yapıyorsa bilesiniz ki Türkiye'de de aynı eylem bu istihbarat örgütlerinin taşeronluğu ile paralel yapı tarafından yapılıyor. Somali'de El Şebab örgütü neyle vazifelendirilmişse Türkiye'de de paralel yapı onunla vazifelendirilmiştir. Bu seçim bu oyunları bozma seçimidir. Biz bu oyunları bozacağız. Tayyip Erdoğan'ı yedirttirmeyeceğiz. Kaya gibi arkasında duracağız. Örülmek istenen çorabı onların başına geçireceğiz."

Taşeronluk yapanlara CHP ve MHP'nin de alt taşeronluk yaptığını düşündüğünü söyleyen Şahin, "Bu projelerde onlara da görevler verildi. Herkes bunun farkında. Bu millet AK Parti'ye sahip çıktı bundan sonra da sahip çıkacak. Yerel seçimlerin propaganda dönemi, adeta kasetlerle seçim kazanacağını zanneden siyasi partilerin birçoğunun ahlak sınırlarını zorlayan söylemleriyle geçiyor. İlk defa AK Parti bu mahalli seçimlerle ilgili seçim beyannamesi açıkladı. İlk defa biz açıklıyoruz. Başka hiçbir siyasi parti seçim beyannamesi açıklama gereği duymadı. Biz katılımcı belediyeciliği ön plana çıkartmak istiyoruz. Kültürel belediyeciliği, sosyal belediyecilik anlayışımızı 30 Mart'tan sonra belediyelerimizde daha geniş şekilde göstereceğiz. Çevre dostu belediyecilik" şeklinde konuştu. 

AK Parti Karabük Belediye Başkan adayı Mehmet Ceylan'ın Karabük için çok önemli projeleri olduğunu ve kendisini heyecanlandırdığını vurgulayan Şahin, "Bu tür projeler merkezi hükümetle iş birliğinde gerçekleştirebilirsiniz. MHP Karabük Belediye Başkan adayı Rafet Vergili de projelerini açıkladı. Ceylan'ınkine benzer projeler. Bu projeleri ancak Ceylan gerçekleştirebilir. Vergili'nin bu projelerini gerçekleştirme ihtimali görmüyorum. Bir, seçimi Ceylan kazanacak. İki, Refet bey seçimi kazansa bile gerçekleştirmesi mümkün değil. Rafet bey seçimi kazandığı takdirde mazbatasını aldıktan 11 ay 7 gün sonra belediye başkanlığından istifa edecek. Çünkü ilk yapılacak olan milletvekilliği genel seçimlerinde Karabük'ten MHP'den aday olmayı planlıyor. Bu düşüncesi yeni değil. Daha önce 'bu iş beni tatmin etmiyor' dedi. Yani 'belediye başkanlığı bana hafif kalıyor. Ben daha önemli görevlere layığım. Ben milletvekili, bakan olmalıyım. Bana küçük geliyor Karabük Belediye Başkanlığı' anlamına gelen bir açıklamaydı" ifadelerini kullandı.

Şahin, Karabük'ün 5 yıl kendisine hizmet edecek başkana ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi.