Bonzai, direk kalbi durdurup öldürüyor
banner40

banner39

Bonzai, direk kalbi durdurup öldürüyor

22 Ekim 2014 Çarşamba 11:38

Prof. Dr. Zehra Arıkan, "Sentetik uyuşturucu kişiye normal hayattaki zorlukları basit gösterir. Mesela; damdan atlamayı, intiharı, kendini kesmek gibi." dedi.

Bonzai, direk kalbi durdurup öldürüyor
Son zamanlarda artan uyuşturucu bağımlılıklarıyla mücadele her geçen gün daha da zorlaşıyor. Uyuşturucu maddeyle mücadele de en büyük sorumluluk ise ailelere düşüyor. Uyuşturucuyla mücadelede ailelere yapılması gerekenlerle ilgili bilgi veren Arıkan, "Bağımlılığın genelde gençlerin 15-22 yaş arasındaki ergenlik döneminde daha çok uyuşturucuyla tanıştığını söyledi.

Arıkan, "Başlama sebepleri ise genelde merak ve risk alma duygusundan kaynaklanıyor. Arkadaşlar arasında kullanan varsa kullanmayan da başlar." dedi.
"BÜTÜN ZEVKLERİ TATMAYA ÇALIYORLAR"

Bağımlı olan gençlerin ölüm duygusunu kendilerinden uzak gördükleri için başladıklarını söyleyen Arıkan, "Gençlere ölüm duygusu uzak geldiği için başlıyorlar. Bütün zevkleri tatmaya çalışıyorlar, çok uç duyguları bile.

Bir hastam bana' Hocam yeni bir madde çıkmış, ölüm duygusunu yaşatıyormuş' demişti. Bu işin dönüşü yok, ölüm sınırına geldiği zaman geri dönmek çok zor. Toplumda uyuşturucuyla ilgili yanlış inançlar var. İşte bana bir şey olmaz, ben istediğim zaman bırakırım, bir kere deneyim bırakacağım gibi. Madde kullanan kişinin hayatında gerilemeler başlar. Okul başarısı geriler, kişinin yaşama dair yaşamında gerileme başlar. Yani yaşamın birçok alanı geriliyor." şeklinde konuştu.

"UYUŞTURUCU FİYATLARI BİLİNÇLİ OLARAK DÜŞÜK TUTULUYOR"

Uyuşturucunun bilinçli olarak ucuz satıldığını söyleyen Zehra Arıkan, "Uyuşturucunun fiyatı bilinçli olarak düşük tutuluyor ve maddi yönden alamayanlar bu sefer evden eşyaları çalmaya başlıyorlar. Gençler gelecekle ilgili yatırım yapamıyorlar.

Hastalık gibi içine giriyor ve bunu elde etmek için suça başlıyorlar. Tedaviye girmek kolay olmuyor. Beyindeki yozlaşma kalıcı kalıyor ama yine de uyuşturucu alma isteği beyinde donmuş durumda kalıyor. Geçmeyen bir hastalık, ömür boyu tedavi gerekiyor.

Genleri de etkilediği için bağımlıların çocuklarında da bu ortaya çıkıyor. Daha önce bağımlı olan anne ve babaların çocukları daha çabuk bağımlı durumuna geliyor. Birebir bir tedavi gerektiriyor bırakmak için. Kişiyi sosyal alandan kısıtlayan bir hastalık, koruma ve önleme çok önemli. Burada en önemli iş ailelerde başlıyor. Tedavi süreci hem bağımlıya hem de aileye yönelik yapılır.

Çünkü; ailenin bu süreçte nasıl davranmaları ve bağımlıya nasıl yaklaşmaları gerektiğini bilmeleri önemli. Ailelerden kimisi çocuğuna kendileri uyuşturucu alıyor. İşte kimse duymasın, para istediği zaman para verelim anlayışı var. Kimisi de, 'biz para vermezsek gidip hırsızlık yapıyor, bunu yapmasındansa biz para verelim' diyorlar. Bağımlılık öyle bir hastalık ki hem hastayı hem de çevresindekileri bir şekilde etkiliyor. Tedavi süreciyle beraber yakınlara yönelik terapilerle konuyla ilgili bilgi veriliyor." ifadelerini kullandı.

"YOĞUN HAYALLER GÖRDÜRÜR KİŞİYE"

Uyuşturucu maddelerin solunumu keserek öldürdüğünü söyleyen Arıkan, uyuşturucuyla birlikte refleksler yavaşlar ve bununla beraber kazaların geldiğini söyledi. Arıkan," Son zamanlarda kullanımı artan bonzai ise sentetik bir uyuşturucu, yoğun hayaller gördürür kişiye. Normal uyuşturucu yüksek dozda alındığı zaman solunumu kesip öldürür ama sentetik uyuşturucu ise içinde birçok madde olduğu için direk kalbe etki yapar ve kalbi durdurur.

Örneğin bonzai direk kalbi durdurup öldürüyor. Sentetik uyuşturucu kişiye normal hayattaki zorlukları basit gösterir. Mesela; damdan atlamayı, intiharı, kendini kesmek gibi. Ancak şöyle bir durum da var bu maddeler satıldığı zaman satıcılar tarafından yaş aralığı gözetilmiyor. Küçücük bir çocuk bile parası olduğu zaman gidip rahatlıkla alabiliyor. Bonzainin en büyük sorunlarından bir tanesi de bir yerden sonra artık gördürdüğü halleri gerçekmiş gibi sunuyor size. Kişi kurduğu hayallerine kendisi de inanıyor ve ona göre hayatını düzenliyor." dedi.

Bağımlılığın önüne geçmek için kolluk kuvvetlerinin görevlerini iyi şekilde yerlerine getirmeleri gerekiyor. Uyuşturucuya olan talebi azaltmak gerek. Bilinçlendirme yapılmalı. Bilinçlendirme başladıktan sonra başlamamalı başlamadan önceki süreçte bu bilgilerin verilmesi gerek. Eğitimdeki en büyük sorun bu uyuşturucu maddelerin isimleri söylenerek önlenmeye çalışılıyor. Yani siz eğer önüne geçecekseniz 'sigara kullanma' dediğiniz zaman orada zaten farkına varmadan ona yönlendiriyorsunuz. Bunun yerine daha eğitici tabirlerle engelleme yoluna gidilebilir. Eğitimler bu konuda çok yetersiz, daha modern önlemler alınmalı.

Bağımlılığın yayılmasındaki en büyük sorun eğer siz onları tedavi etmezseniz onlar da başkasına bulaştırır ve böylece daha çok yayılır. Önceden kliniğimizde bununla mücadele etmeye çalışıyorduk ancak kapandıktan sonra mücadelemiz çok zorlaştı. Gelen ağır hastalarla ilgilenemiyoruz.


kaynak: zaman
Anahtar Kelimeler
banner5

Yorum Gönder

@name x