Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan "Dana oyunu" yaşatılıyor

İlçeye bağlı Gökçeağaçsakızı köyünde boş zamanlarında bir araya gelen her yaştan köylü, "dana oyunu" oynayarak keyifli zaman geçiriyor.

En az dört oyuncu ile oynanan oyunda, ortadaki kişiye "çoban" deniliyor. Oyuncular çubukları ayakları ile uzak bir mesafeye fırlatıyor. En yakına çubuğu düşen kişi "çoban" oluyor. Yere oturan oyuncuların yanlarında kale adı verilen birer çukur bulunuyor. Çoban, diğer oyuncuların çubukla, "dana bostana kaçtı", "dana bahçeye girdi" diyerek uzaklaştırdığı "dana" adı verilen çam kozalağını oyun alanına getirerek oyuncuların kalesine sokmaya çalışıyor. Kaleyi savunamayan ya da kozalağa çubuk dışında herhangi bir şeyle müdahale eden "çoban" oluyor. Ortadaki kişi saatler de sürse kozalağı bir çukura atamadıkça hep ortada kalmaya devam ediyor.

Nesilden nesile aktarılan oyunun geçmişinin ise yaklaşık 200 yıla dayandığı belirtiliyor.

Gökçeağaçsakızı köyü Muhtarı Sadık Taşdemir, AA muhabirine, "dana oyunu"nun eskiden hayvan otlatan çobanlar tarafından zaman geçirmek için oynandığını söyledi.

Zamanla herkesin oyunu oynamaya başladığını dile getiren Taşdemir, başvuruları üzerine oyunun, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünce Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alındığını bildirdi.

Yörelerine ait "dana oyunu"nu yaşatmak için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini vurgulayan Taşdemir, gençleri de bu oyunu oynamaları için teşvik ettiklerini dile getirdi.

- "Aslında oyunun temelinde büyüğe saygı yatıyor"

Köylülerden Ümit Taşdemir, oyun esnasında hem eğlendiklerini hem de zaman zaman birbirlerine kızdıklarını belirtti.

Oyunun temelinde büyüğe saygı olduğunu, ortadaki oyuncunun diğer oyuncular arasında yaşı büyük olanları genellikle hedef almadığını anlatan Taşdemir, şöyle devam etti:

"Büyüğü çoban seçimine sokmamak, büyüğün kalesinden tarafa gelmemek gibi kurallar var çünkü büyüğe hürmet duyulur, o kişi zorlanmaz. Tabii ki oyunla insanlar bir araya geliyor. Köyde muhabbet artıyor. Birbirlerini kızdıran, birbirleriyle dalga geçenler oluyor."

Nebahat Taşdemir ise çocukluk yıllarının dana oyunu ile geçtiğini söyledi.

Geçmiş yıllarda köyde daha çok insanın yaşadığını, "dana oyunu" oynanırken seyircisinin de çok olduğunu dile getiren Taşdemir, "O zamanlar çok oynardık. Ortada kalan kişiye laf atarak eğlenirdik ama şimdiki gençler pek oynamıyor. Köylüler olarak biz de oyunumuzu yaşatmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.