Ayten nine 8 saat cami önünde bekledi
banner40

banner39

Ayten nine 8 saat cami önünde bekledi

18 Eylül 2014 Perşembe 10:14

Artvin'in Oruçlu köyü sakinlerinden Ayten Yalçın (80) sabah saatlerinde köyü gizlice geçen maden şirketinin görevlendirdiği taşeron firmasının köyü ve Artvin’i terk etmelerini istedi. Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve tüm devlet yetkililerine seslenen Ayten Nine, burada doğduğunu, bir asra yakın ömrü bu topraklarla paylaştığını, madencilerin yaşam alanlarını yok edeceğini, bundan dolayı çok üzüldüğünü belirterek yetkililere seslendi.

Ayten nine 8 saat cami önünde bekledi
“Ben bugün sabahtan beri burada bekliyorum. Madenciler sabah 6.00’da geçmişler.  Bunu duyanlar sağ olsunlar hemen geldiler. Artvin’den geldiler, köyden girenler oldu, şimdi onları buradan geri kovalayacaklar. Ben de onları bekliyorum. Saat kaç oldu hale gelmediler. Lastikleri mi patlamış ne?

AYTEN NİNE NADENCİLERE VE MADENE KARŞI ÇÜNKÜ…
8 saat boyunca tarihi Oruçlu Camii’nin kapısında bekleyen Ayten Nine, üşümesine rağmen oturduğu banktan kalkmadı. 08Haber gazetesi muhabirine neden madene karşı çıktığını anlatan 80 yaşındaki Ayten Nine;” Maden çıkarsa buraları kalmaz. Ne su kalır, ne hava. Dağ üstümüze gelir. Suyumuz çamur akar, zehir akar, batar kaybolur, burası mahvolur.
Evladım, ben 80 yaşını devirdim. Benim için üzülmüyorum. Ama torunlarımız için, geleceğimiz için, bu güzel cennet için üzülüyorum. Şimdi kimse cahil değil, televizyon var, gazeteler var, her şey var. Ben haberleri kaçırmam, nerde ne oluyor hepsini dinlerim. Bu madenciler, HES’çiler yüzünden çok köy ve güzel yerler yok oldu. Soma’da o kadar işçi can verdi, maden ocağı mezar oldu. Cerattepe’de bizim mezarımız olacak. Artvin’in mezarı olacak. Ben asla buna razı değilim.
CUMHURBAŞKANIMIZDAN, BAŞBAKANIMIZDAN, VALİMİZDEN, YETKİLERİMİZDEN HERKESTEN RİCA EDİYORUM. NE OLUR…
Cumhurbaşkanımızdan, Başkanımızdan, Valimizden, yetkilerimizden herkesten rica ediyorum. Bu maden işinden vazgeçsinler. Burası maden yeri değil, çok can yaşıyor. Ormanlarımız, sularımız, tarlalarımız, yaylalarımız, bahçelerimiz her şey burada. Biz buradan nereye gideriz. Asıl köyümüz sular altında kaldı. Verdikleri parayla bir ev bile zor alınırdı. Çünkü çok hisseliydi. Şimdi buraya geldik. Ama görüyorsunuz, burada da bize rahat vermiyorlar. Ben bugün varım, yarın yokum! Ama torunlarımız ne olacak. Bırakın altında ölülerimize bile yer kalmadı. Mezarlarımızı taşıdık. Şimdi nereye gideriz? Ne yaparız?
 
BU TOPRAKLAR AZ AMA BEREKETLİDİR, CÖMERTTİR
 
Bu topraklar az olmasına rağmen çok bereketlidir. Maden için kıyılırsa bir daha olmayacak. Ölülerimiz bile rahat edemeyecek. Değer mi, bunca şey yok olacak, değer mi? Bunun cevabını versinler. Kazancımız ne olacak? Kaybettiğimizi geri alabilecek miyiz? Sizin gibi gazetecilere çok büyük görev düşüyor. Hep gazetecilerin üzerine gidiyorlar. Çünkü siz haber yaptınız mı insanlara bilgi veriyorsunuz. Bu da bazılarının işine gelmiyor.
 
BU DEVİRDE CAHİL KALMAK SUÇTUR
Ben 80 yaşındayım, bunu çok iyi biliyorum. Bana köyde “Atatürk gibi” derler. Çünkü her şeyi takip ederim, söylenecek sözümü de esirgemem. Şimdi bu devirde cahil olmak suçtur. Bu kadar çok kanal, televizyon varken eğer Türkiye’den, dünyadan habersiz iseniz, tembelsiniz, bakmıyorsunuz demektir. Bunun acısını ise maalesef çocuklarınız, torunlarınız çekecek. Ben bu madenin hiç kimseye yaramadığını çok iyi biliyorum. Bizi yok edeceğini de biliyorum. Onun için değil 8 saat gerekirse bu Cami’nin kapısına çadır kurar yolu takip ederim. Siz köyümüze geldiniz, bizimle buradasınız. Size de çok teşekkür ederim.” dedi.
banner5

Yorum Gönder

@name x