Sarıyer Ekmek İsrafına Duyarlı
banner40

banner39

Sarıyer Ekmek İsrafına Duyarlı

12 Haziran 2013 Çarşamba 18:02

Sarıyer İlçe Gıda , Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından organize edilen "Ekmeğini İsraf Etme" konulu toplantı Sarıyer Fatih Koleji’nde gerçekleşti.

Sarıyer Ekmek İsrafına Duyarlı
 Toplantıya  , Sarıyer Kaymakamı Ömer KARAMAN , İl Gıda , Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kasım PİRAL , İl Halk Sağlığı Müdürü Doç.Dr. Mustafa TAŞDEMİR , Sarıyer İlçe Gıda , Tarım ve Hayvancılık Müdürü M.Yavuz ACAR , Toprak Mahsulleri Ofisi ( TMO ) İstanbul Koordinatörü Hamit DAYANIR , İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ( İSTESOB ) Başkan Vekili Mustafa KESKİN , İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği ( İSTESOB ) Yön.Kur.Üyesi  ve İstanbul Bakkallar Odası ( İSTBAKO ) Başkanı İsmail KESKİN , İstanbul Fırıncılar Odası Başkanı Fahri ÖZER , İstanbul Kantinciler Odası Başkanı Vahap OSMANOĞLU , İstanbul Lokantacılar Odası Başkanı Sayit KARABAĞLI , İstanbul Halk Ekmek (İHE) Genel Müdürü Salih BEKAROĞLU , birçok ilçe tarım müdürlüğü ve davetlileri katıldı.


KARAMAN
 "ESNAFLARIMIZ ELİ ÖPÜLESİ İNSANLARDIR."

Sarıyer Kaymakamı Ömer KARAMAN , ‘ Bu konuya farklı bir perspektiften baktığımızda ekmek israfı gelişmiş ülkelerde %30’lara kadar çıkmış durumda. Ülkemizde ise %10’lara kadar çıkmış durumda. İstanbul’da 39 ilçemiz bu konuya duyarlı davranarak çalışmalar yapmakta. Bilinçlendirerek bu rakamı aşağılara çekeceğiz. Acıkmadan yemeğe oturmayın , tam doymadan kalkın diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Sadece bu anlayışla hareket etsek bize yetecektir. Rahmetli babamda Erzurum’da fırıncıydı. Esnaf çocuğu olarak şunu söylüyorum. Esnaflarımız eli öpülesi insanlardır. Ülkemiz için çok değerlidirler. Çocukken ekmeğe basmışım annemden çok büyük azar işittim. Al o ekmeği 3 defa öp başının üstüne koy dedi. Demek ki ekmek bizim kutsalımız. ‘dedi.  



PİRAL "HİÇ YATIRIM YAPMADAN 1.5 MİLYAR LİRALIK TASARRUF SAĞLAMA İMKANIMIZ VAR."


İl Gıda , Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kasım PİRAL, ‘Ülkemiz bir gelişim süreci içerisinde. Ulusal basınımızda da yer alan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (OECD) ve Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütünün bir raporu yayınlandı. Türkiye bu raporda parlayan bir yıldız olarak göğsümüzü kabarttı. Son 10 yılın performansı da aslında bunun göstergesi aslında. Ortalama % 4,3’lük büyüme ile OECD ülkeleri içerisinde en büyük büyümeyi sağlayacak ülkenin mensuplarıyız. Bunun içerisinde tarım çok önemli bir lokomotif olarak tanımlanmış. Üretimimizi artırırken bir taraftan da tüketim artmakta. Ekmek israfı ile ilgili rakamlar önümüzde. 1.5 milyar liradan bahsediliyor. 10 sene önce bu ülke bir milyarlık kredi alabilmek için %60’larla borçlanmayı kabulleniyordu. Bakın bugün bu israfın önüne geçerek hiç yatırım yapmadan 1.5 milyar liralık tasarruf sağlama imkanımız var. Bütün ilçelerimiz bu işe deste k veriyor.  Destek veren herkese teşekkür ediyorum.’ dedi.



TAŞDEMİR "FAZLA YEMEKTE BİR İSRAFTIR." 

İl Halk Sağlığı Müdürü Doç.Dr. Mustafa TAŞDEMİR , ‘ Halk Sağlığı Müdürlüğü 1 yıl önce kuruldu. Halk Sağlığı denince aklınıza koruyucu önlemler ve hasta olmamak için yapılan uygulamalar gelsin. Burada konuşulan bir çok konu bizim alanımıza giriyor. Hepimizin amacı halkın sağlığını korumak. Bundan 6 ay önce Somali’den bir üniversite rektörü hangi konularda işbirliği yapabiliriz diye ziyaretime geldi. Obezite ile ilgili yapılan bir toplantımıza katılan Somalili rektör bize de yeterli beslenememe ile ilgili bir çalışma yapar mısınız diye ricada bulununca utandım. Biz , ‘komşusu açken tok yatan bizden değildir’ anlayışı ve inancı olan bir toplumuz. Komşu sadece aynı sokaktaki komşu değil , dünyanın neresinde olursa olsun aç olan insanların sorumluluğunu duymak zorundayız. İsrafın her türlüsünün bizim anlayışımızda yeri yok. Fazla yemekte bir israftır. Burada gördüğüm sivil toplum kuruluşlarımızın , odalarımızın ve temsilcilerinin bu işlere vermiş olduğu katkı beni memnun etti.’dedi.


BEKAROĞLU "EKMEKTE AMAÇ İNSAN SAĞLIĞI İSE KEPEKLİ EKMEĞİ TERCİH ETMELİYİZ."

İstanbul Halk Ekmek (İHE) Genel Müdürü Salih BEKAROĞLU , Ekmek Türk insanının temel gıdasıdır. Anadolu bir buğday coğrafyasıdır. Beslenme kültürümüz buğdaya dayalıdır. Amerika’nın ki mısıra , Avrupa’nın ki ise mısır ve patatese dayalıdır.  Beyaz un dünyada ilk defa 1850’li yıllarda Avrupa’da üretilmeye başlanmıştır. Yıllar sonra beyaz ekmeğin çokta sağlıklı olmadığı hatta zararlı olduğu tespit edilmiştir. Beyaz ekmek ile esmer ekmek arasındaki lezzet farkı tüketimi etkileyen faktörlerden. Buğday tanesinin vitamin ve mineral açısından en zengin kısmı kepek kısmı yani kabuğudur. İçerisinde bolca B ve E vitamini içermektedir. Kolon kanseri ve diyabet hastalıklarının çoğalmasının en büyük nedenlerinden biride buğdayın vitamin açısından zengin kısımlarından yararlanamamamız. Şişmanlığında ana kaynağının beyaz ekmek olduğunu biliyoruz. Çok özür dileyerek buğdayın vitamin ve mineral açısından zengin kısmını hayvanlara ve değersiz kısmını da insanlarımıza yediriyoruz. Ekmeğimiz kabarık ve daha güzel görünecek diye sağlığımızdan vazgeçiyoruz. Sağlığımız için içerik açısından kaliteli ekmek yemeliyiz. Kepekli ekmekleri gençlere sevdirmenin yolları var.  Hem daha sağlıklı hem de tüketimi  kolay. Birtakım meyve parçaları ilave etmek suretiyle kepekli ekmek tüketilebilir. Halk Ekmek olarak bu çalışmayı Altın Çörek adıyla piyasaya sunduğumuz ve çocuklarımızın da severek tükettiği ekmekle başardık. Kayısılı ekmekle bu tarz çalışmalara devam ediyoruz. TMO’nun verilerine göre ülkemizdeki ekmek israfının %51’i fırınlarda oluyor. Bizdeki bilgilere göre İstanbul genelinde 3.100 civarında fırın bulunuyor. Bunlara bir sistem getirilerek bu israfında önüne geçileceği inancındayım.’ dedi.


ACAR "AÇLIK İLE TOKLUK ARASINDAKİ FARK 1 DİLİM EKMEK."

Açılış konuşmasını yapan Sarıyer İlçe Gıda , Tarım ve Hayvancılık Müdürü M.Yavuz ACAR , ‘2012 yılından bu güne 11 okulda yaklaşık 1.600 öğrenciye ekmek israfı , sağlıklı beslenme ve gıda güvenliği konularında eğitimler verdik. Resim ve kompozisyon yarışmaları düzenledik. 2012 yılı Şubat ayında yürürlüğe giren okul kantinlerine dair hijyen kuralları yönetmeliği kapsamında , yemekhane , kafeterya , kantin , büfe ve çay ocağı gibi işletmelerde maksimum hijyen şartlarını sağlamayı hedefledik. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Toplum Sağlığı Müdürlüğü ile ortaklaşa çalıştık. Gıda işiyle uğraşan yaklaşık 300 personel ile bu konuda görevlendirilen 60 öğretmene yönelik bir eğitim programı düzenledik. Bugün bu eğitimi başarı ile tamamlayan işletmecilerimize sertifikalarını takdim edeceğiz.  Bizleri yalnız bırakmayan tüm katılımcılara , kurumlara , Kaymakamımıza , il müdürümüze , oda başkanlarına teşekkür ediyorum. Unutmayalım ki açlık ile tokluk arasındaki fark bir dilim ekmektir.’dedi.
Program sonunda yapılan resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere hediyeleri, hijyen ve gıda güvenliği eğitimi alanlara sertifikaları takdim edildi. 
banner5

Yorum Gönder

@name x